Alzheimer hastasına nasıl davranmalı?

İnsanoğlunun yaşam süresi uzadıkça, yaşla birlikte ortaya çıkan hastalıklar da daha belirgin hale geliyor. Çoğunlukla ileri yaşlarda ortaya çıkan, ölümcül ve kesin tedavisi bulunmayan Alzheimer da bu hastalıklardan bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Hastanın, hastalığa yakalandığı andan itibaren, bakıma muhtaç hale geldiği Alzheimer hastalığı sürecinde onlara yaklaşım da büyük öneme sahip. Doktor Süreyya Ataus, Alzheimer hastalarına bakım sürecinde onlara nasıl davranılması gerektiği hakkında bilgiler veriyor.

Alzheimer hastalarına bakanların en çok yakındıkları husus, hastanın bakım sürecinde yetersiz hissetmeleridir. Elbette bu hastalara bakmak oldukça zordur. Zira sadece fiziksel rahatsızlıkları bulunan kişilerin bakımı sürecinde en azından kontrol altında olmaları gereksinimi yoktur ve fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması yeterli olur. Alzheimer hastaları ise fizyolojik hastalıklarının yanı sıra, ciddi mental problemleri olan kişiler olduklarından, bakımları bir miktar zor olacaktır.

Alzheimer hastalarının bazı ilaçlar kullanılarak sakin kalmaları bir ölçüde sağlanabilir. Ancak her şeye rağmen hastaya davranış, bakım koşullarını iyileştirmek ve hastanın kalan ömrünü en iyi şekilde geçirmesini sağlamak için faydalıdır. Pekiyi Alzheimer hastasına nasıl davranmalı?

Hastalığı Kabullenin

Alzheimer hastası, içinde bulunduğu durumun farkında değildir. Neredeyse tamamen bilinçdışı davranışlarını anlamak ve ona göre davranmak, onlara bakmakla yükümlü kişilerin ödevidir. Devlet, sağlık protokolleri kapsamında Alzheimer hastalarını, hastalığın belli düzeyinden sonra engelli olarak tanımlar. Bu durumda bakıma muhtaç jale gelmiş kişinin tüm sorumluluğu ona bakan kişilere geçer.

Alzheimer hastalığı ve beraberinde getirdikleri, hastaya bakmakla sorumlu kişilerin kabullenmesi gereken hallerdir. Bu kabulleniş, beraberinde hastanın bakımının da doğru yapılacağı süreçleri öğrenmeyi getirecektir. Süreç kaçınılmaz bir süreçtir ve bunu durduracak bir yöntem henüz söz konusu değildir. Bu bakımdan, bunu kabullenip, süreci efektif yönetmeye çalışmak daha doğru olacaktır.

Empati, bu noktada sizin için en önemli anahtardır. Hastanın bilincinin olmadığı veya sınırlı bilişsel kabiliyetlerinin olduğunu kabullenmek, sizi rahatlatabilir ve ona daha uygun davranmanız mümkün olabilir.

Hastanın Konforunu Sağlayın

Alzheimer hastalarının konforu, stres sevilerini azaltmak bakımından çok önemlidir. Alışkanlıklarının değişmemesine özen gösterilmeli, huzur veren bir ortam sağlanmalı ve buna uygun aydınlatma ve ısı düzeyi sağlanmalıdır. Unutmayın ki, sizin dahi strese gireceğiniz bir ortamda, bir Alzheimer hastası rahat edemez.

Alzheimer hastaları, temizlikleri konusunda da bir aşamadan sonra bilinçsiz hale gelirler. Hasta bezi kullanan kişilerin, altlarının kuru ve temiz olduğunu kontrol etmek de, hastanın konforu bakımından önemlidir.

Konfor bakımından çok önemli bir diğer detay ise hastanın açlık ve susuzluk durumudur. Özellikle ileri seviyedeki hastalar, aç veya susuz olduklarını değerlendiremeyip, bu nedenle strese girebilirler. Bu nedenle uygun programla, hastanın sevdiği besinleri tüketmesi ve su içmesinin sağlanması önemlidir.

Beslenme noktasında dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise hastaya dokunacak gıdalar ile uyarıcıların yedirilmemesi veya içirilmemesidir. Örneğin; çay ve kahve içerisindeki uyarıcı maddeler nedeniyle anormalliklere yol açabileceğinden dikkate kullandırılmalıdır. Bu noktada hekimin uyarı ve tavsiyelerine uymak önemlidir.

Hastanın Uyku Düzenine Dikkat Edin

Uykusuzluk, vücudun tüm sinir sistemi ve çalışma düzeni üzerinde negatif etkisi olan bir durumdur. Alzheimer hastaları uykusuz olduklarını idrak edemeyebilir. Bu nedenle, hekimin uygun gördüğü şekilde ve bu programa uygun biçimde hastanın gece uykusu uyuması sağlanmalı, bunun için uygun şartlar tesis edilmelidir.

Sinirlerinize Hakim Olun

Elbette böyle bir hastalıkla karşı karşıya olmak, sinirlerin kontrolü bakımından oldukça zorlu olacaktır. Ancak maalesef bu süreçte kendinizi kontrol etmeli ve hastanın bakımını uygun şekilde yapabilmelisiniz. Sinirlerinizi çok zorlayacak durumlarla da karşılaşabileceğiniz bu süreçte, uzman hekimlerden destek alabilir, hem kendinizi hem de hastayı nasıl yöneteceğiniz noktasında daha bilinçli hale gelebilirsiniz.

Alzheimer hastalarının panik atakları ve stres seviyelerinin yükseldiği durumlarda, son derece sakin olmalı ve onlara güven ortamı sunmalısınız. Herhangi bir sinir durumu olmadığı durumlarda dahi, bu hastalara yüksek sesle hitap etmemek son derece önemlidir. Hastaya sinir seviyenizin yükseldiğini göstermemeli, güler yüzlü olmalısınız.

Alzheimer hastalığı, maalesef baş etmesi oldukça güç bir hastalıktır. Bu noktada uzman hekimler ve sağlık kuruluşları hastalar ve onlara bakanlara destek vermektedir. Hastalık sürecini en sorunsuz biçimde geçirebilmek için sağlık kuruluşlarından destek alabilir, hasta ve kendiniz için uygun şartları sağlayabilirsiniz.