Cinsel Sağlık Sorunları ve Tedavisi
Cinsellik, dünyaya geldiğimiz andan itibaren bizi etkileyen en önemli yaşam ihtiyaçlarından biridir. Cinsellikle ilişkimiz ve onu yaşama şeklimiz, birbirine bağlı birçok faktöre göre değişim gösterir. Vücudumuzun işleyişiyle bağlantılı olan biyolojik faktörler, psikolojik faktörler, ilişkisel faktörler, ailelerimizde öğretilenler, toplumun bize roller ve davranışlar açısından uygun olduğunu ya da uygun olmadığını gösterdiği sosyokültürel faktörler cinsellikle bağlantılıdır.
Cinsel yaşamımızın başlangıcından itibaren hayatımızda yaşanan pek çok zorluk, cinsel sorunların oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle tıbbi muayene bu sorunları etkileyen herhangi bir neden olup olmadığını belirlemeye yardımcı olacaktır.
Cinsel işlev bozukluklarına neden olan en büyük faktörlerden biri psikolojik faktörlerdir. Özellikle de cinsel işlev hakkında yanlış bilgiler, ilişki sorunları, cinsellik ve sonuçlarıyla ilgili iç çatışmalar, cinsel eyleme ilişkin olumsuz duygular soruna kaynak oluşturabilir. Bunun yanında travmatik olaylar ya da cinsel şiddet gibi geçmiş deneyimler cinselliği etkileyerek cinsel isteksizlik oluşturabilir.
Cinsel İsteksizlik Nedenleri
Cinsel istek, herkes için aynı şekilde oluşan bir durum değildir. Bireyin geçmiş deneyimleri, cinsel eğitim alıp almaması ve ortam koşulları gibi nedenlerle bağlantılı olarak cinsel isteksizlik oluşabilir.
Cinsel isteksizlik genellikle bir kişinin en az 6 ay boyunca erotik düşüncelere, fantezilere ve cinsel aktiviteye olan ilgisinin azalması ya da tamamen kaybolması durumudur. Aynı zamanda bir partnerle ilişki kurma konusunda isteksizlik de söz konusu olabilir. Yaşanan bu durum nedeniyle kişi rahatsızlık hissi yaşar. Kişinin rahatsız olması ve sosyal anlamda ilişkilerini etkilemesi cinsel işlev bozukluğu yaşadığını gösterir.
Cinsel hazda azalma erkeklerde ve kadınlarda benzer nedenlerle ortaya çıkar. Ancak erkeklerde cinsel isteksizlik nedenleri genellikle psikolojik ve fizyolojik kaynaklıdır. Kadınlarda ise bu faktörlere ek olarak sosyokültürel etkenler daha belirleyici olabilir. Aşağıdaki sorunlar büyük anlamda cinsel isteksizliğin temel nedenleri arasındadır:
- Stres,
- Yaşanan travmalar,
- Eş veya aile ile ilgili nedenler,
- Aşırı internet kullanımı ve pornografi,
- Psikolojik nedenler,
- Madde kötüye kullanımı veya uyuşturucu kullanımı,
-
- Hormonal değişiklikler,
- Çok katı yetiştirilme tarzına sahip olmak veya cinsellik konusunda yetersiz, yanlış bilgiye sahip olmak bu nedenler arasında yer alır.
Bu problemleri yaşayanlar risk altında olsa da bireyler zaman zaman bu problemi yaşayabilirler.
Cinsel İsteksizlik Tedavisi
Cinsel isteksizlik 6 aydan daha kısa süreli olacak şekilde zaman zaman ortaya çıkabilir. Genellikle stres ve yorgunluk başta olmak üzere zorlayıcı yaşam olayları cinsel isteksizlik oluşturabilir. Bu gibi durumlarda oluşan isteksizlik geçici olduğundan bir işlev bozukluğu olarak adlandırılmaz. Ancak 6 aydan uzun süren ve kişinin sosyal işlevselliği üzerinde etkili olan isteksizlik durumu cinsel isteksizlik geliştirir. Bu tanıyı koymak için ise mutlaka uzman bir ürolog ya da psikiyatrist ile görüşmek gerekir.
Cinsel isteksizlikte yoğun duygusal ve psikolojik etkiler ortaya çıktığından mutlaka tedavi yollarına başvurmak gerekir. Özellikle psikolojik destek başta olmak üzere medikal tedavilerle süreç yönetilmeye çalışılmalıdır. Son dönemde geliştirilen pek çok medikal cihazla cinsel isteksizlik başta olmak üzere pek çok cinsel işlev bozukluğu tedavi ediliyor.
Cinsel işlev bozukluğu yaşayan çiftler mutlaka psikolojik yardım alarak ilişki dinamiklerini tekrar oluşturmaya çalışmalıdır. Hatta devam edilecek medikal tedavilerde eşlerin birbirine destek olması sorunu çözmede büyük bir yardımcı olacaktır. Bununla birlikte aşağıda yer alan tedavi seçeneklerini cinsel isteksizlik için tercih edebilirsiniz:
-
- Dahiliye bölümü,
- Cinsel danışmanlık merkezleri,
- Psikoterapistler,
- Jinekologlar,
- Ürologlar tedavi olmak için başvurabileceğiniz alanlar arasındadır.
Bu tedavi yollarını tercih ettiğinizde cinsel isteksizlik sorunu büyük oranda ortadan kalkacaktır. Ancak başarılı sonuçlar için tedavinin ısrarlı bir şekilde sürdürülmesi gerekir.
