Mehmet Şimşek’ten Küresel Ekonomi ve Orta Vadeli Program Değerlendirmesi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Para Dergisi tarafından düzenlenen Para Sohbetleri’nde yaptığı konuşmada, küresel ekonominin 2025 görünümü ve Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, Türkiye için önemli olan bazı hususlara dikkat çekerek, küresel ekonominin Türkiye için olumlu gelişmeler barındırdığını vurguladı. 2025’te Türkiye…
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Para Dergisi tarafından düzenlenen Para Sohbetleri’nde yaptığı konuşmada, küresel ekonominin 2025 görünümü ve Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, Türkiye için önemli olan bazı hususlara dikkat çekerek, küresel ekonominin Türkiye için olumlu gelişmeler barındırdığını vurguladı.
Şimşek, konuşmasında Türkiye’nin ana ticaret ortaklarında ekonominin canlanmasının olumlu bir gelişme olduğunu belirtirken, küresel ticarette 2023’e göre bir toparlanma olduğunu ifade etti. Aynı zamanda dünya genelinde enflasyonun düşmesi ve küresel finansal koşulların destekleyici hale gelmesinin Türkiye için olumlu bir durum olduğunu kaydetti.
Jeopolitik gelişmeler ve ticarette parçalanma riskleri gibi belirsizliklere rağmen, Türkiye’nin stratejik öneminin arttığını belirten Şimşek, küresel ekonominin Türkiye için olumlu trendler içerdiğini vurguladı. Türkiye’nin borçluluk oranlarının düşük olması ve serbest ticaret anlaşmalarıyla avantajlı bir konumda olması da değerlendirme konuları arasındaydı.
Bakan Şimşek, 2025’te en büyük önceliklerinin dezenflasyon ve yapısal dönüşüm olduğunu belirtirken, Türkiye’de kırılganlıkların azaltıldığını ve makro finansal istikrarın sağlandığını vurguladı. Ayrıca, bütçe açığının düşürülmesi, enflasyonun kontrol altına alınması ve yapısal reformların hızlandırılması gibi konuların önemine değindi.
Mehmet Şimşek, Türkiye’nin ekonomik potansiyeli ve gelecek öngörüleriyle ilgili olarak, uzun vadeli küresel sıkıntılara rağmen ülkenin avantajlı bir konumda olduğunu ifade etti. Arz yönlü politikaların güçlendirilmesi, yapısal dönüşümün hızlandırılması ve rekabet gücünün artırılması gibi konuların Türkiye’nin büyüme potansiyelini artıracağını belirtti.
